30 Ocak 2019

Nesnelerin İnterneti ve 5G

İnsanlar dünyada oldukları andan bu yana hayatlarını kolaylaştırmak için aletler tasarladılar, keşifler yaptılar, teoriler ve fikirler ürettiler. Kısacası dünyamızı şu anda olduğu noktaya binlerce yılın emeğiyle, el birliğiyle getirdiler. Bu hayatı kolaylaştırma güdüsü bizleri içinde bulunduğumuz modern standartlara getirdi ve teknoloji hayatımızın her alanında rol oynamaya başladı. İşte karşınızda artık dünyayı her saniye bir adım ileri götüren insanoğlu için yeni ve büyük bir adım olan ‘Nesnelerin İnterneti’.

Kısaca özetlemek gerekirse, Nesnelerin İnterneti (Internet of Things), fiziksel nesnelerin birbirleriyle ya da daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu iletişim ağına verilen isim. İlk kez 1999 senesinde Kevin Ashton’ın bir şirket için hazırladığı sunumda kullandığı bu kavram kendi anlamını her gün yenileyerek ortaya çıktığı günkü halinden daha geniş bir vizyona erişiyor.1991 senesinde Cambridge Üniversitesi akademisyenlerinin kahve makinelerini gözetim altında tutmak için kameralı olarak kurdukları ve 2001 senesine kadar kullanılan bu sistem, kahve makinesinin görüntüsünü dakikada üç kez bilgisayar ekranına gönderiyordu. Gerçek zamanlı ve çevrimiçi olması sebebiyle ‘IoT’ kavramının ilk örneği tarih sahnesindeki yerini aldı.

Kahve makinesini gösteren kameralarla başlayan bu süreç günümüzde akıllı arabalara, giyilebilir teknolojilere, ev otomasyon sistemlerine uzanmış durumda. Araştırmacılara göre 2020 yılının sonunda 30 milyar ürün bir şekilde internetle bağlı olacak ve aynı araştırmacılara göre; 2000’li yılların başında kişi başına düşen çevrimiçi cihaz oranı 0,08 iken bu oran için yapılan 2020 tahmini 6,48. Bu durum günümüzde neredeyse her aletin internete bağlı olacak şekilde dizayn edildiği gerçeğini bize gösteriyor.

Bu teknoloji bizlere, elimizdeki akıllı telefonlarla, nesnelere dokunmadan ve hatta fiziksel olarak yanında bulunmadan harekete geçirme imkanı veriyor. Uygulamaya başlanan ve yakın zamanda tüm dünyada yaygınlaşacak örneklerle sabah kalkınca yüzünüzü yıkarken kahvenizi sizin için hazırlayan bir kahve makinesine, çok yemek yediğinizde sizi uyaran ve düzenli beslenmenize destek olan bir çatala, henüz eve gelmeden evin sıcaklığını ayarlayan ve herhangi bir afet durumunda sizi bilgilendirecek olan akıllı bir eve sahip olabilirsiniz. Gün içerisinde kullandığınız asansör veya üzerinden geçtiğiniz köprüler bakım zamanlarını, anlık arıza ve hasar durumlarını, saatlere göre kullanım sıklıklarını yapımcılarına raporlayarak alabileceğiniz hizmetin kalitesini maksimum seviyeye çıkartabilir.

Tabii içinde yaşadığımız dünya, böylesine entegre ve iletişim halinde iken, bu iletişimi olanaklı kılan internetin de bu kadar cihazla başa çıkabilir konumda olması gerekiyor. Bu durumda da imdadımıza yakın zamanda tüm dünyada kullanılmaya başlanacak olan 5G teknolojisi yetişiyor. İlk çıktığı senelerdeki hızını üçe katlayan 4G bugün için iyi bir seçim olabilir ancak yukarıda örneklerle betimlediğimiz dünya için yetersiz kalacağı tartışmasız. Özellikle sürücüsüz arabalar, akıllı ulaşım ve akıllı medikal cihazların kullanılacak olması daha iyi veri akışı ve düşük gecikme hızını hayati derecede önemli kılıyor.

2022 yılında stabil hale getirilmesi öngörülen 5G teknolojisi, günümüzdeki sistemlere göre 1000 kat daha fazla mobil veriyi yönetebilecek güce sahip olacak ve tüm IoT sistemlerini bir araya getirmede iskelet görevi görecek.

Genel olarak ekonomistlerin ve mühendislerin ortak görüşü; tüm bu gelişmelerin yeni teknolojilere, yeni donanımlara ve yeni mimarilere ön ayak olmasıyla önümüzdeki yıllarda ekonomik devrimler yaşanacak bir dünyanın bizleri beklemesi...