06 Şubat 2019

Az Çoktur

Özgürleşmenin en sade hali olarak da adlandırabileceğimiz minimalist yaşam, 1960’lı yıllarda ortaya çıkan minimalizm felsefesinin günlük yaşamda vücut bulmuş halidir. Sürekli ihtiyaçlarınızdan fazla eşyaya sahip olduğunuzu, anı biriktirmek yerine eşya biriktirdiğinizi düşünüyorsanız, minimalist yaşam tarzıyla tanışma zamanınız gelmiş demektir. Hep daha iyisinin, daha yenisinin de olduğunu bizlere gösteren tüketim toplumu adeta yeni eşyalar almamız için üzerimizde baskı kuruyor. Bu baskıyı kendinizden uzaklaştırmak ve özgürleşmek için seçilebilecek en güzel yollardan biri ise, minimal bir yaşam sürmek.

Sürekli yapmanız gereken bir şeyleri unuttuğunuzu ya da ertelediğinizi düşünüp kendinize kızıyorsanız, bunun sebebi hayatınızı nesnelere bağlamanız olabilir. Dünya tarihine göz attığımızda ise, Steve Jobs, Einstein gibi birçok başarılı insanın minimalizm felsefesini hayatlarına adapte ettiğini görüyoruz. Yani kişi hayatını ne kadar “az” nesne üzerine inşa ederse aslında o kadar “çok”a sahip oluyor.

Peki ya nasıl benimseyeceğim bu minimalizmi diye düşünüyorsanız, 3 kolay adımda yepyeni bir yaşam biçimine geçiş yapabilirsiniz.

Öncelikle evinizde, iş yerinizde, gardırobunuzda uzun zamandır kullanmadığınız tüm eşyaları ayırarak başlayabilirsiniz. Kullanmadığınız eşyalarınızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırarak ruhunuzu huzurla dolduracak, daha az eşyanın sorumluluğunu aldığınız için ise daha az stresli bir yaşam sürmeye başlayacaksınız. Hayatınızdan uzaklaştırdığınız her eşya size yapmak istediklerinize daha çok odaklanabileceğiniz bir özgürlük alanı sağlayacaktır.

Hiç bir şey satın almayacak mısınız? Tabii ki hayır. Ama her şeyi gerektiği kadar ve doğru zamanda hayatınıza dahil etmelisiniz. Alışverişe giderken elinize ihtiyaçlarınızın yazılı olduğu listeyi alarak ve toplu halde alışveriş yaparak nesneleri satın almak için ayırdığınız zamanı minimuma indirebilirsiniz.

Fiziksel olarak da hafiflemek istiyorsanız, kendi damak tadınıza uygun fakat içerisinde katkı maddesi bulundurmayan ya da az bulunduran yiyecekleri almalısınız. Sadece satın almak için almak ne kadar kötüyse, yedim demek için yemek de en az bu kadar kötü. Bedeninize ihtiyacı olandan fazla yiyecek, içecek depolayarak sağlığınıza zarar verdiğinizi unutmayın!

Tüm bu adımları uygulayıp, hayatınızdaki fazlalıkları eledikten sonra daha mutlu, daha huzurlu ve her şeyden önemlisi çok daha özgür bir hayatın kapısını aralayacaksınız.